4 Temmuz 2017 Salı


Bloga dönüş, yaşasın!

 

Ben de herkes gibi ve her zamanki gibi yaz tatiline türlü planlarla girdim. Bunlardan birincisi bol bol kitap okumaktı ama şimdiye kadar okuduğum tek kitap “Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler” oldu. Şimdiye Agahta Christie’nin “Beş Küçük Domuz”unu okuyorum.

 

Planlarımdan ikincisi bol bol film izlemekti. Bilgisayarımız kafasına göre kendini kapattığı için şimdiye kadar hiç film izleyemedim ne yazık ki. Aynı sorundan ötürü başlamak istediğim pek çok diziye de başlayamadım. Telefondan izleyebileceğimi biliyorum ama pek sevmiyorum öyle. Şimdiye kadar telefondan izleyebildiklerimle “How I Met Your Mother”ı bitirdim bir tek. Bir de “The Big Bang Theory”nin izlemediğim bölümlerini tamamlıyorum, eskisi kadar keyif vermiyor. He bir de “Doctor Who”yu takip ettim sezon finaline kadar. Ah, o nasıl bölümdü öyle!  

 

Bir diğer planım da bol bol gezmekti ama bu sıcakta nerde! LYS 1’den çıktıktan sonra “Karayip Korsanları”nın yeni filmine gittim, bir de sınıfça iftara gittik; onun dışında mecbur olmadıkça çıkmadım dışarıya. Neyse ki bugün hava serinledi. Gece yağmur yağınca nasıl da mutlu oldum! Umarım çok sıcak olmaz tekardan, çok sıcakları hiç ama hiç sevmiyorum ben.

 

Temel planlarımdan sonuncusu da gerçekleştirdiğim bu planlara dair yazılar yazmaktı. Onu da çeşitli sebeplerden ötürü henüz gerçekleştiremedim ama bu sefer bloga daha ciddi bir dönüş gerçekleştirmek istiyorum. Artık, şimdilik, büyük bir sorumluluğum kalmadığından bu işi ilerletme niyetindeyim. Her zamanki kitap yorumlarının yanı sıra yapmak istediğim başka birçok şey de var. Mesela en kısa zamanda diziler hakkında bir yazı serisi hazırlamak istiyorum. Biri bitirdiğim ya da izlemeye devam ettiğim diziler, diğeri yarım bıraktığım diziler, diğeri ise başlamayı düşündüğüm diziler hakkında olacak. Onun dışında düşünce yazıları yazmayı, listeler hazırlamayı falan da düşünüyorum. Eğer Instagram’daki hesabımı büyütebilirsem kafamda çok güzel okuma etkinlikleri de var ama üşeniyorum fotoğraf çekmeye de, kaliteli bir sonuç elde etmek istiyorsam uğraşması güç bir iş.

 

Şimdilik böyle. Bu yazıyı yayımlamadan önce blogun adını değiştireceğim, belki tasarımıyla da oynarım biraz. Sonra “Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler” için daha bu yazıyı yazmadan önce hazırladığım yazıya son halini verip onu da paylaşacağım birkaç gün arayla. Umarım bu sefer blog işinde biraz daha ilerleyebilirim. Her şeyin okuyan birilerinin varlığına bağlı olduğunu düşünüyorum.

 

Sevgiyle kalın. J

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder